13 Ekim 2023 Cuma

İtiraf ediyoruz

 

BİZ NE KÖTÜ ÇOCUKLARIZ

Her taraf yıkıntı, her taraf toz

boğazımıza kadar moloz

Göz oldu gözü görmez.

Ciğerlerimizde tükenen havamız

Olmayan su, çatlayan  dudaklarımız

Patlayan gözler, sağır olan kulaklarımız.

Yaşamakla ölüm arasında gidip geliyoruz.

Kabil öldürürken Habil’i

Bakakalan  Cennetlik Adem’in 

İbrahim'in ve oğullarının İshak ile İsmail

ve onlardan gelenlerin

Birbirini asırlarca yiyenlerin

dünyasında yaşıyoruz.

Boyunlarında yağlı kement ile

sürüklenen insanlık,

Askerler ve  o giydikleri acayip kılık

Bu dünyadan gidene kadar  yıkılıp,

bütün suç biz çocukların,

itiraf ediyoruz.

  Sadık Mercangöz 13 Ekim 2023

14 Eylül 2023 Perşembe

Usta çırak ilişkisi tamam da kitapsız (!) değildir mimari / Ünal Özüak



Usta çırak ilişkisi tamam da kitapsız(!) değildir mimari 

https://sonsoz.com.tr/makale/16049175/unal-ozuak/herkesin-anlayabilecegi-dilde-yasanan-mimari , https://sonsoz.com.tr/makale/16093309/unal-ozuak/mimarligin-resimli-romanini-yapildi , https://sonsoz.com.tr/makale/16047250/unal-ozuak/metafor-olarak-mimari vb. yazılarımda konuya ilişkin en yetkin okul Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu ve Behruz Çinici atölyesinde usta çırak ilişkilerinin göbeğinde yetişmiş bir mimar olarak, mimarlık hakkında yazmadığımı bırakmadım neredeyse. Mimarlık olayı insanoğlunun başını sokacağı ilk barınak megaron’un yapımından beri salt usta, kalfa, çırak bilgi alışverişi ve görev dağılımı çerçevesinde gerçekleştirile gelmiştir. 


Yazının devamını okumak için yukarıda yazarının adını tıklayınız


2 Eylül 2023 Cumartesi

Potemkin Zırhlısı ve Adam Olacak Çocuk

POTEMKİN ZIRHLISI VE ADAM OLACAK ÇOCUK..




KİBAR OLAYIM VE LAFIN DEVAMINI... DAVRANIŞLARINDAN BELLİ…OLUR DİYE GETİREYİM. 

SÖZ KONUSU ÇOCUK 68 KUŞAĞININ SİNEMA SANATI ELÇİMİZ, KÜLTÜRE DAİR NE VARSA BİLGİSAYAR ORTAMI BUGÜNKİ GİBİ DEĞİLKEN, KOPYALA YAPIŞTIR İÇİN BAŞVURU KİŞİMİZ VECDİ SAYAR’DI.


Ne yalan söyleyeyim Mimarlık Fakültesi yıllarımızda pek de adam yerine ‘say’mazdık Vecdi’yi. Biz sporcu haylazlara pek de uymayan, Ankara Koleji’nden gelme, kitap kurdu bir arkadaşımızdı. Sonradan Kültür Bakanlığı Müsteşarı ve günümüzün en büyük film otorite ve eleştirmenlerinden olan Vecdi, filmleri kendi görür görmez eleştirisini yazıp stüdyonun kapısına, daha biz filmi görmeden asarak sinema aşkımızı öldürdü. Tabii biz de hayranlıklarımızı sunmak için bütün gün peşinden koşardık. Yakalayamadık ve Vecdi ODTÜ Ruhunun kültür ve sanat ambasadoru oldu.


Yazının devamı için yazarının yukarıdaki adını tıklayınız

13 Ağustos 2023 Pazar

Mevsimlerden Cemal Süreya / Okan Üstünkök


 






                                                                                                                   Bahar mezarına gömsünler sizi 

          Yapraklar gibi buluştunuzdu
          Kokular gibi seviştinizdi
Bahar mezarına gömsünler sizi 

                       C. Süreya, Dört Mevsim ’den

 

        

             MEVSİMLERDEN CEMAL SÜREYA     

                                                      ilk izmir 81114/son datca 11823

 

Atınızın kuyruğunu sevsinler sizin

   Saçınızı Godiva gibi uzattınız da uzattınızdı

   Sanki sonradan kestiniz de yıkayıp sıram sıram ipe dizdinizdi 

   Dizdiniz de güneşte kurum kurum kuruttunuzdu

   Kuruyunca tel tel taradınızdı

   Taradınız da pırıl pırıl peruk mu yaptınızdı

   Sattınız da parasını hayır kurumuna mı verdinizdi 

At kuyruğunuzu sevsinler sizin

At kuyruk otunuzu kessinler sizin



Şiirin devamı için lütfen yazarının yukarıdaki adını tıklayınız 

1 Ağustos 2023 Salı

Metafor Olarak Mimari / Ünal Özüak


Metafor Olarak Mimari


Anımsarsanız bu sütunlarda ki “Her fani biraz mimardır..” yazımda  hararetle mimarlık sadece arkitektonik (mimari kurallara uygun, mimarilik) değildir demiştim... 


Meğerse düşünür, edebiyat eleştirmeni ve felsefeci Kojin Karatani; Adındanda anlaşılacağı gibi klasik disiplinlerden hiçbirine kolay yerleştiremeyecek, ‘Metafor olarak Mimari’ kitabını yıllar önce yazmış ve çizimlerden ve notalara varan boyutta kavramsal mimarlık gezintisi yapmış. 


Evet, bildiğiniz mimari var kitapta, ama dilbilim, matematik ve iktisatta, hatta Platon’dan Kant’a, Marx’tan Wittgenstein’a zevkli bir felsefe turu da var. Kitabın temel kavramı "mimari irade". Batı’nın düşünce geleneğine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadığını söylediği Japonya’dan bakan Karatani, Batı geleneğinin temelinde, Platon’un "oluş" karşısında “yapma" yı kararsızlığı ve belirsizliği

                                                bertaraf edecek bir "yapı" oluşturma girişimini öne çıkarışını görüyor. 


Yazının devamı için lütfen yukarıda yazarının adını tıklayınız


20 Temmuz 2023 Perşembe

Hayatta hiçbir şey senden öndemli değil...s*iktir et


Hayatta hiçbir şey senden önemli değil... s*ktir et


Başlığı böyle atınca baya ayıp oluyor ama kazın ayağı öyle değil. The London Paper’ın ‘Doğunun boş verme fikrine Batının bakışı’ olarak betimlediği, John C. Parkin’in komik ve ilham verici kitabı ‘S*ktir et’ elime geçince mal bulmuş Mağribi gibi sarıldım tabi ki… 


Orijinali ‘F**k it’ deme cankurtaran simidine sarılmayanı günümüzde dövüyorlar. Kitabın içeriği şöyle özetlenmiş; ‘S*ktir et’ demek sizi iyi hissettirir. Mücadeleden vazgeçmek, ne hoşunuza gidiyorsa onu yapmak, çevrenizdekilerin sizin hakkınızda düşündüklerini umursamamak ve kendi yolunuzdan gitmek harika bir duygudur. John C. Parkin'in bu komik ve ilham verici kitabı, S*ktir Et demenin; Doğunun boş verme, vazgeçme ve bir şeylerin o kadar da önemli olmadığını fark ederek gerçek özgürlüğü bulma gibi ruhani fikirlerinin kusursuz bir Batı ifadesidir. S*ktir Et; şarkı okumak, meditasyon yapmak, sandalet giymek, ya da tütün yemek gibi eylemler gerektirmeyen ruhani bir yoldur.


Yazının devamını okumak için yazarının yukarıdaki adını tıklayınız

14 Temmuz 2023 Cuma

Renzo Piano İstanbul Modern'de beklentileri karşılayamadı / Ünal Özüak


 


Renzo Piano İstanbul Modern’de beklentileri karşılayamadı!



Ayrıntılarına girmeden önce kapaktan söyleyeyim; Karaktersiz, içinde ne olduğunu yansıtmayan, silik, kişiliksiz bir yapı olmuş İstanbul Modern. Kendisinden büyük şeyler beklenen Renzo Piano böylesi bir ürünle, son dönem bütün yapılarına yansıyan su tutkusunun suyunu çıkarmış İstanbul Modern'de. 


Masal şöyle başlamış. Evvel zaman içinde pireler tellal iken kariyerinin başında iki genç mimar uluslararası yarışma kazanarak Paris’in göbeğinde , tasarlaması kadar kabul ettirilmesi zor, bir ilke imza atarak, bütün tabuları yıkarlar.1977'de Paris'in simgesi, yaşamının büyük parçası tarihi Hal Binaları'nı yıkıp yerine, Renzo Piano ve Richard Rogers'ın bir tür ‘gelişen mekânsal diyagram’ olarak tasarladıkları uçuk kaçık, estetik bir yaklaşımla teknolojiyi kullanarak klasik geçmişi reddeden, Mimaride namusluluk / Ekspresyonizm olarak betimlenen dışavurumcu mimarlığın baş eseri "Centre George Pompidou/Renzo&Piano binasında" tesisat ve havalandırma kanallarının rengarenk boyayarak açıktan örtü gibi müze serbest mekanının üstüne geçirerek Pompidou Kültür Merkezi'ni yaptılar. Entelektüel ortamda çok tartışıldı ama o gün bugün Paris'in simgelerinden biri bu bina. 


Yazının devamı için yazarının yukarıdaki adını tıklayınız 

ÖNE ÇIKAN YAYIN

And They Died / Gün Gencer

  AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS  (A Docu-drama with music written in memory o...