![]() |
Foça'dan Gün Batımı / Selman Ergüden |
Özgünü Asma mı Asma başlıklıydı (17 7 12 Datça). Okumuş olanlar vardır.
Bu
şekliyle son yazılışı 7 5 21.
Adı geçen
asma 1987’de dikilmişti. 2015’de hastalıktan kurtaramadık, artık yok.
Çardağı da
hurdacı götürdü.
İyi ki akşamlar
hâlâ mor.
Ege’nin mor
akşamını en iyi gösteren bu fotoğrafı için Selman’a teşekkürler.
Boşuna
‘’bir resim bin sözcüğe bedeldir’’ dememişler, görüyorsunuz. OÜ
arkada, sol tarafta
mermer bir rafta duruyor
geçen yaz kumsalda bulduğum güzel taş
gölgede kalan yanı sabahları çiğden yaş
sağda, çamaşır ipi mandallarla süslü mü süslü
karalar sarar karşı karayı günün sonunda
puslu mu puslu
mor akşamın şarkıları gelir uzaktan kimisi yaslı mı yaslı
sular menekşelenir, leylâk pırıltılarla bahçeler gölgelenir
gül hiç olur mu dikensiz (*)
konuşurlar sessiz sessiz
yukardaki bir incir iki
zeytin üç zakkum dört şeftali
biberler kızarıyor sıkma zeytinyağında
mahalleye yayılan kokusu deli mi deli
çardakta üzüm mü üzüm asma
köşede sardunya yosma mı yosma
bağırıyor kırmızı mı kırmızı kendi yeşil yapraklarına inat
meşe kömürü yalazlanıyor
aradaki çam kozalakları alevle
öpüştükçe açılıyor çat çat
günün yavaş yavaş
solan ışığında
gözlerim ateşe dalsın mı dalsın
sömbekililer (**) yarın yine cumartesi
pazarına gelsin mi gelsin
küreselleşme mi yoksa gelenlerin kökleri burada da ondan mı dersin
adada para çok da tarım yok da yok
pazardan sebze meyve doldursunlar sepete tepe tepe
gömlek pantolon alsınlar
birer de marka saat
genuine
fake watches çakma mı çakma
nenelerin dedelerin nerede
yattığına bakma
biri burada reşadiye’dedir
(***) biri öte yanda kilise haziresinde
servilerin dibinde mi dibinde
gelenler kırlaşmış gür saçlıdır
bizim pazarcılara benzerler
kırış mı kırıştır onların da
yüzleri
ve maviş mi maviştir güneşe
kısık bakan gözleri
bin yıldır üç bin yıldır kımıl kımıldır
adanın da maltızlarında meşe kömürünün közleri
hep zeytinyağında kızarır
biberler kokusu deli mi deli
gel
leylâk pırıltılarla bahçeler gölgelenince gel
benimle mor akşamdan bir yudum al
saçını okşasın kulağına güzellikler
fısıldasın batı yeli
sonunda servi dibine elbet bizi de gömerler
o güne dek kaygıları suya sal
asmalar altında iki kıyıdakiler
bir yanım ege olsun yeter
desinler mi desinler
***
---------------------------------------------------
(*) Menekşelendi
sular, sular menekşelendi
Esmer yüzlü akşamı dinledim yine sensiz
Leylâk
pırıltılarla bahçeler gölgelendi
İnledi yine bülbül, olmazmış gül
dikensiz
Güfte: Vecdi Bingöl
Beste: Sâdettin Kaynak
Makâm: Nihâvend
Usûl: (Değişmeli) Sofyan - Semaî – Düyek
(**) Sömbeki (Simi) Adası
Datça’nın 8 km, Bozburun’un 6 km açığındadır.
Bu kadar yakın komşumuzdur
ama bizim değil, komşumuzundur.
Komşumuzun Sömbeki’ye en
yakın limanı Pire’dir.
Pire Sömbeki’ye 425 km
uzaktadır.
(***)Günümüzde Reşadiye (eski adı Elâki) Datça ilçesinin bir mahallesidir.
Padişah Sultan Reşat
döneminde (1909-1918) tüm Datça’nın adı
Reşadiye olarak
değiştirilmiş ancak
Cumhuriyetle birlikte tekrar Datça adına dönülmüştür.
Bugünkü ilçe merkezi
eskiden yörenin (Reşadiye, Eski Datça, Kızlan, Hızırşah vd)
iskelesiydi.
Ben bu şiiri okumaya doymayacağım. Sadece içeriği, anlattıkları,çağrıştırdıkları, duyguları okşayışıyla değil, dili ile oluşturduğu müzikle, her gün yeni baştan okunmalı. Eline. aklına, ruhuna sağlık Okan.
YanıtlaSilPuna
Yaşa Puna, teşekkür ederim. Selâm, sevgi...
SilO
Ege'nin tadını, tuzunu, sesini, rengini morunu, kırmızısını, bir yanını ve öte yanını bu kadar güzel anlatan bir yazı karşısında ne denir bilmiyorum. ben satırlar arasında meydan sazının sesini de duyuyorum.
YanıtlaSilAklına, gönlüne ve diline sağlık değerli dostum.
Sağol Yücel. Esas değerli olan senin beğenin. Sevgiyle...
YanıtlaSilOÜ
Okan
YanıtlaSilBu kadar güzel bir anlatım bu kadar güzel bir şiirle . ŞAPKA
CD