Küba Amerikan bayrağında yıldız olmak istemiyor …
Amerikan Kovboyları aslan cinotri gene iş başında. “Yankee go home” demekle geçti ömrüm.. Küba aşkım da 3D mottomdan gelir.. Düşmanımın Düşmanı Dostumdur.. Küba ve devrimci kimya uyuşmamızı çok anlattım. Küba Amerikan bayrağında yıldız olmamak için çok uğraş verdi. Bugün yenilenmeye çalışılan Domuzlar Körfezi çıkartmasından bahsedeceğim.. Fidel Castro yok.. Kardeşi Raul 90 yaşında görevi devrimci ekipten gelmeyen Diaz-Canel’e bırakarak inzivaya çekildi. Vasıfsız yönetim Castro saygısını sürdüremeyince karşı devrimciler meydanı boş buldular...
Gelin önce Küba’da yaşananları, kendisi de Küba sever olan arkadaşım, Tiflis New Vision Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Dr. Süreyya Yiğit’den dinleyelim; “11 Temmuz’da başlayan protestolar Küba tarihinde bir ilk olarak görülebilir çünkü mukayese edebilecek benzer tek olay 1959 ihtilâlinin ta kendisi. Amaç olarak protestocular için kısa vade ekonomik sorunlara çare ön planda değildi. Ne bulunmayan ürünler, ne sağlık sorunları, ne doktorların başka ülkelerde hizmet vermesi, Covid-19 aşılarının ihraç edilmesi, ne de konut problemleri ön safhadaydı. Asıl sorgulanan rejimin vaatlerini yerine getirememesi oldu. 1959’de Batista diktatörlüğünün devrilmesi gerek Küba dahilinde gerekse uluslararası camiada kutlanan bir tarihi gerçek. Buna karşılık özellikle Uluslararası sosyal demokrat çevrelerde ve de Küba’nın içinde Castro’nun devriminin eksik kaldığı, özlenen reformların ve yüksek hayat standardının bir türlü gerçekleşmemesi ortak bir tenkit. Kübalıların giderek yaygınlaşan iletişim özgürlüğü artık rejimin siyasal meşruiyetini sorgulamasına neden oldu. Yapısal reformların vakit kaybetmeden uygulanması fikri protesto hareketinin önemli amaçlarından birisiydi.
Tabii ki reform denince sadece iktisadi boyut kastedilmiyor. Burada çok partili siyasi sisteme geçiş de söz konusu. Bu bağlamda ABD, hiçbir zaman Küba ihtilaline sıcak bakmadı ve pek çok kere rejimi değiştirmeyi teşebbüs etti ve her seferinde başarısız oldu. Elbette bu protestolar Vaşington’un hoşuna gitmiştir ama bu konuda nihai kararı Kübalılar ortaklaşa verecekler. Uluslararası toplumun buradaki rolü sadece tamamlayıcı olabilir. Küba sorununun çözümü Küba'da olduğu bir gerçek, sadece bu süreci yönlendirmeye heveslenen aktörlerin bulunduğu da inkâr edilemez. Ancak bu protestoların Küba devletini yıkacağını sanmak için fevkalade iyimser olmak gerekir. Farklı şehirlerdeki yürüyüşler sonun başlangıcı değildi, sadece bir arayışın simgesi ve sembolü. Aranan daha iyi bir gelecek idi; yeni bir Küba ihtilali olmasa bile yeni bir Küba modeli. Bu da kaba güç kullanmaksızın, konuşularak, anlaşılarak ancak hayata geçirilebilir.” Süper sağlıklı bir yorum… Joe Biden, Trump dönemi ambargoları daha da sıkılaştırdı. Küba’yı kendi yurttaşlarını ezen “başarısız bir devlet” komünizmi ise “her yerde başarısız olmuş bir sistem” olarak değerlendiriyor. Öte yandan Miami’yi mesken tutmuş Batista zenginleri soyundan Amerikalılar, baskıyı iyice arttırmış vaziyette. Miami Valisi Francis Suarez Havana’ya hava saldırısı yapılmasını istemeğe kadar vardırdı küstahlığını.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz okunduktan sonra yayınlanır. Yorumunuzun altına ad ve soyadınızı yazınız, Kimliği belirsiz yorumlar yayınlanmaz.