Yirmi Beş -Otuz Yaşında Terzi Özen / Okan Üstünkök

 

 

 

 

 YİRMİ BEŞ – OTUZ YAŞINDA TERZİ ÖZEN 




 

Sevgili Ünal (Özüak) dostu ve ‘’ağabeyi’’ Hıncal’ın (Uluç) yazarlık tahtının haklı varisidir bence.  Şanslıdır da. Her ne kadar Blog’daki yeni yazısında onyedi yaşından bu yana değiştirmediği ve Voltaire-imsi sıvama bir genellemeyle ‘’bencil, gaddar, ve acımasız’’ olarak betimlediği insan tanımını  yineliyorsa da, kendisinin bu tanım dışında kalan sayılamayacak denli çok tanıdığı vardır, bundan eminim.  İnsan yaşadıkça salt kötülerle değil, iyi insanlarla da karşılaşır ve iyiler her zaman için umuttur, dayanaktır.  Yoksa battık!                                                                                                                                                                                Bu anı/yazı,  sevgili Akın’ın (Atauz) geçen hafta  yitirdiğimiz  güzel insanlardan  İlhan için (Denizöz) yazdığına başka bir kulvarda mütevazi bir ek örnek vererek  belki okurların da kendi geçmişlerinde böyle kişilerle yollarının kesiştiğini anımsamalarına yol açar, umarım.  

            

 

terzi özen bindokuzyüzaltmışta yirmi beş-otuz yaşında olmakla 

singer dikiş makinesi gibiydi

elindeki iğne minik bir balıkçıl gagasıydı sanki

deniz misali giysiye dalar dalar çıkardı zigzag overlok düz teyel

kumaş  elinin altında  kaydıkça  özen’in içi  giderdi

“şuna bak,  poplin değil sanki ipek mübarek” derdi

diktiğini  tüysüz pürüzsüz ciltmiş gibi okşar severdi

terzi özen yirmi beş-otuz yaşında singer gibi olmakla 

kadın terzisiydi ama erkek giysisi de dikerdi

ustası necdet’ ten iyi öğrenmişti işini

her parçayı en az iki kez ölçer  sonra biçerdi

terzi özen yirmi beş-otuz yaşında kadın terzisi olmakla 

sanatla  ilgiliydi  musiki cemiyeti üyesiydi

ne var ki semtin tüm dedisiyle kodusu  ondan geçerdi

bilirdi kim  kimdi  kiminleydi neydi kimin nesiydi 

falancanın  rezilliğinin

filancanın güzelliğinin

parayı  sayana sergilendiğinin

haberlerini bize hep o iletirdi

terzi özen yirmi beş-otuz yaşında musiki cemiyeti üyesi olmakla 

alaturka müzikte bilgiliydi  

sesi genizdendi kısıktı  hafif nezleli gibiydi ama iyiydi 

 “koparan sinemi ağyar elidir” i pek güzel söylerdi (*)

öne  çıkmazdı  solo okumazdı  koroda rahat ederdi

terzi özen yirmi beş-otuz yaşında alaturka okumakla

çokyönlülüğü örneklerdi 

sanki babamızmış gibi bize baba baba ağırbaşlılık  öğütlerdi

terzi özen yirmi beş-otuz yaşından önce kendi de baba olmakla

bir tanecik oğlu herşeyiydi

üzerine titrerdi

ve terzi özen yirmi beş-otuz yaşında eşini çok sevip saymakla

güzel insandı güzel giysiler diker güzellikler sergilerdi

duyguluydu dürüsttü  inceydi  medeniydi

ağabeyimizdi yürekliydi yiğitti efendiydi

 

sağsa kulakları çınlasın 

göçtüyse anılarda yaşasın                

                                                    

------------

(*)  Kürdîli Hicazkâr şarkı. Beste: Bimen Şen. (Bimen Derkasparyan 1873- 1943) Söz yazarı bilinmiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz okunduktan sonra yayınlanır. Yorumunuzun altına ad ve soyadınızı yazınız, Kimliği belirsiz yorumlar yayınlanmaz.

ÖNE ÇIKAN YAYIN

And They Died / Gün Gencer

  AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS  (A Docu-drama with music written in memory o...