Bayram önü batıl kışkışlama seyranı..
TÜİK Resmi İnternet sitesi 2020 rakamlarını toplayıp çıkardın kümülatif varılan sonuca göre nüfusumuzun %67 sini oluşturan 55 milyon insanımız eğitimsiz ya da çok düşük eğitim düzeyindedir ve birazdan okuyacaklarınız bu şartlarda yazabiliyorsa ülkede çoğunluğun akıl ve hikmet ferasetiyle ifade özgürlüğünün varlığına katlanabildiğinden bahsetmek mümkündür. Bugün üstüne yoğunlaşıp ahkam keseceğim, felsefe profesörü Walter Sinnoot-Armstrong’un “Tanrısız Ahlak?” kitabın ilk sözcüğün üstü çizili kapak tasarımı neden bahsettiğini izahtan vareste anlatıyor... Kitabın amacı tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermek. Agnostikler, bana ne kardeşim, varsa var, yoksa yok diyenler dışında pek çok kimse, feylesoflar, edebiyatçılar yıllarca geveleyip durdular... Örneğin Nietzche “İnanç, gerçeği bilmek istememektir” dedi ama Dostoyevski, baklayı kahramanı İvan ağzından Karamazov Kardeşler de çıkardı; Tanrı öldüyse her şey mubahtır…Kendi adıma konuşursam, insanlığın mı Tanrı’yı, yoksa Tanrı’nın mı insanlığı yarattığına kafa yormayı bırakalı çok uzun zaman oldu.” diyerek de tartışmadan çıktı.
Nietzsche ise hayatı boyunca nihilizmle savaştı. En basit anlamıyla nihilizm, her şeyin anlam ve değerden yoksunlaşmasıdır. Nietzsche'ye göre nihilizm yüzünden idealizm çökmüş, korkular baş göstermiştir ve bunda en büyük pay dinlerindir. Dini ahlaka göre dini inanç olmaksızın ahlaklı olmak mümkün değildir.
Bu kitapta bizim yazar tanrının varlığı aleyhine üç argüman sunuyor ; Buna göre birincisi mutlak güce sahip ve toptan iyi bir Tanrı… dünyamızda ki kötülük miktarı ve türleri ile bağdaşmamakta. İkincisi ebedi ve değişmez bir Tanrı’nın zaman içindeki olaylarla hiçbir etkisi olamaz… dolayısıyla dünyayı yaratamaz veya dualara cevap veremez. Üçüncüsü eğer Tanrı olsaydı O’nun varlığı açısından bizim bulabileceğimizden çok daha iyi kanıtlarımız olurdu. Dini inançlara yönelik konuları düşünüp merak edenler için zevkli okunacak Tanrısız Ahlak’dan bayramını kutladığımız kurban konusunu dair iki aktarım yapıp batılı kışkışlama konusunda kararı size bırakayım:
Ve tanrı ‘İshak’ı sevdiğin biricik oğlunu al, Mori’ya bölgesine git’ dedi ‘Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun’ Tevrat, Tekvin 22:2… Kur’an da İbrahim Peygamberin oğlu İsmail’i Tanrıya adanmışlık adına kurban etme yerine koyun ikame edilmiştir.
Dini sadakat ile ahlakı ayrılmaz görmek, ahlak
ile dini özleştirmek yanlıştır.. Kim mi demiş? Walter Sinnott-Armstrong…
ISBN 978-975-539-636-1
Ünal...! Çok güzel bir kitap tanıtımı yazmışsın....
YanıtlaSilMehmet Hamuroğlu