13 Temmuz 2021 Salı

Afedersiniz kısmet / Okan Üstünkök


AFEDERSİNİZ KISMET

Bahçıvan kadrosuna atananlar arasında adım var mı diye o gün orman fidanlığının kapısında asılı listeye bakmak için Saray Muhallebicisinde her zamanki sabah keyfimden bile vazgeçip Horozköy’e 
 gelmiştim.  Uzun süredir afedersiniz işsizdim. Çünkü babam bana bir türlü iş bulamamıştı. Zaten hayatım boyunca sağ olsun adamın pek hayrını görmedim.   Sağ
olsun demek biraz yersiz oldu, babam öldü gitti
  ama, afedersiniz ağız alışkanlığı işte. Ne diyordum? Ha,  adamın pek hayrını görmedim. Ondan kalma hepi  topu bir ev var. Öyle yalı, köşk, lüks, müks bir şey değil yani. Nerede ?  Nohut oda bakla sofa, afedersiniz kıç kadar. Taş çatlasa üç yüz, hadi bilemedin dört yüz metrekare. Mecburen oturuyorum.  Evet, yeri fena değil, eh işte, koru içinde,  ağaçlık falan da ama  onunla iş bitmiyor ki. İnsanın yığınla başka gereksinmesi, yıllardır alıştığı şusu busu, afedersiniz içkisi sıçkısı  oluyor. Sözüm ona baba olacak ama bunları hiç düşünmedi adam. Neymiş? Eğitimime  katkıda bulunmuşmuş. Afedersiniz marifet sanki! 

Devamını ve yazarın diğer yazılarını Okan Üstünkök  sekmesinde bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz okunduktan sonra yayınlanır. Yorumunuzun altına ad ve soyadınızı yazınız, Kimliği belirsiz yorumlar yayınlanmaz.

ÖNE ÇIKAN YAYIN

And They Died / Gün Gencer

  AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS  (A Docu-drama with music written in memory o...