O MÂHUR BESTE
ve üç fidanın anısına
nar çiçekleri kırmızı
yanındaki her zaman yeşil damla sakızı
O MÂHUR BESTE
BU BAŞKALAŞIM BAŞKA KARGALAR GELDİ AŞKA
![]() |
İstakoz / Okan Üstünkök |
Yuva, hastane bahçesindeki ulu çamlardan sokağa en yakın olanın üst dallarından birindeydi...
BİZ NE KÖTÜ ÇOCUKLARIZ
Her taraf yıkıntı, her
taraf toz
boğazımıza kadar moloz
Göz oldu gözü görmez.
Ciğerlerimizde tükenen
havamız
Patlayan gözler, sağır olan
kulaklarımız.
Yaşamakla ölüm arasında gidip geliyoruz.
Kabil öldürürken Habil’i
Bakakalan Cennetlik Adem’in
ve onlardan gelenlerin
Birbirini asırlarca yiyenlerin
dünyasında yaşıyoruz.
Boyunlarında yağlı kement
ile
sürüklenen insanlık,
Askerler ve o giydikleri acayip kılık
Bu dünyadan gidene
kadar yıkılıp,
bütün suç biz çocukların,
itiraf ediyoruz.
Usta çırak ilişkisi tamam da kitapsız(!) değildir mimari
https://sonsoz.com.tr/makale/16049175/unal-ozuak/herkesin-anlayabilecegi-dilde-yasanan-mimari , https://sonsoz.com.tr/makale/16093309/unal-ozuak/mimarligin-resimli-romanini-yapildi , https://sonsoz.com.tr/makale/16047250/unal-ozuak/metafor-olarak-mimari vb. yazılarımda konuya ilişkin en yetkin okul Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunu ve Behruz Çinici atölyesinde usta çırak ilişkilerinin göbeğinde yetişmiş bir mimar olarak, mimarlık hakkında yazmadığımı bırakmadım neredeyse. Mimarlık olayı insanoğlunun başını sokacağı ilk barınak megaron’un yapımından beri salt usta, kalfa, çırak bilgi alışverişi ve görev dağılımı çerçevesinde gerçekleştirile gelmiştir.
Yazının devamını okumak için yukarıda yazarının adını tıklayınız
POTEMKİN ZIRHLISI VE ADAM OLACAK ÇOCUK..
KİBAR OLAYIM VE LAFIN DEVAMINI... DAVRANIŞLARINDAN BELLİ…OLUR DİYE GETİREYİM.
SÖZ KONUSU ÇOCUK 68 KUŞAĞININ SİNEMA SANATI ELÇİMİZ, KÜLTÜRE DAİR NE VARSA BİLGİSAYAR ORTAMI BUGÜNKİ GİBİ DEĞİLKEN, KOPYALA YAPIŞTIR İÇİN BAŞVURU KİŞİMİZ VECDİ SAYAR’DI.
Ne yalan söyleyeyim Mimarlık Fakültesi yıllarımızda pek de adam yerine ‘say’mazdık Vecdi’yi. Biz sporcu haylazlara pek de uymayan, Ankara Koleji’nden gelme, kitap kurdu bir arkadaşımızdı. Sonradan Kültür Bakanlığı Müsteşarı ve günümüzün en büyük film otorite ve eleştirmenlerinden olan Vecdi, filmleri kendi görür görmez eleştirisini yazıp stüdyonun kapısına, daha biz filmi görmeden asarak sinema aşkımızı öldürdü. Tabii biz de hayranlıklarımızı sunmak için bütün gün peşinden koşardık. Yakalayamadık ve Vecdi ODTÜ Ruhunun kültür ve sanat ambasadoru oldu.
Yazının devamı için yazarının yukarıdaki adını tıklayınız
Bahar mezarına gömsünler sizi
Yapraklar gibi buluştunuzdu
Kokular gibi seviştinizdi
Bahar mezarına gömsünler sizi
C. Süreya, Dört Mevsim ’den
MEVSİMLERDEN CEMAL SÜREYA
ilk izmir 81114/son datca 11823
Atınızın kuyruğunu sevsinler sizin
Saçınızı Godiva gibi uzattınız da uzattınızdı
Sanki sonradan kestiniz de yıkayıp sıram sıram ipe dizdinizdi
Dizdiniz de güneşte kurum kurum kuruttunuzdu
Kuruyunca tel tel taradınızdı
Taradınız da pırıl pırıl peruk mu yaptınızdı
Sattınız da parasını hayır kurumuna mı verdinizdi
At kuyruğunuzu sevsinler sizin
At kuyruk otunuzu kessinler sizin
Şiirin devamı için lütfen yazarının yukarıdaki adını tıklayınız
Metafor Olarak Mimari
Anımsarsanız bu sütunlarda ki “Her fani biraz mimardır..” yazımda hararetle mimarlık sadece arkitektonik (mimari kurallara uygun, mimarilik) değildir demiştim...
Meğerse düşünür, edebiyat eleştirmeni ve felsefeci Kojin Karatani; Adındanda anlaşılacağı gibi klasik disiplinlerden hiçbirine kolay yerleştiremeyecek, ‘Metafor olarak Mimari’ kitabını yıllar önce yazmış ve çizimlerden ve notalara varan boyutta kavramsal mimarlık gezintisi yapmış.
Evet, bildiğiniz mimari var kitapta, ama dilbilim, matematik ve iktisatta, hatta Platon’dan Kant’a, Marx’tan Wittgenstein’a zevkli bir felsefe turu da var. Kitabın temel kavramı "mimari irade". Batı’nın düşünce geleneğine uzak bir ülkeden, bu tür bir iradenin olmadığını söylediği Japonya’dan bakan Karatani, Batı geleneğinin temelinde, Platon’un "oluş" karşısında “yapma" yı kararsızlığı ve belirsizliği
bertaraf edecek bir "yapı" oluşturma girişimini öne çıkarışını görüyor.
Yazının devamı için lütfen yukarıda yazarının adını tıklayınız
AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS (A Docu-drama with music written in memory o...