23 Aralık 2022 Cuma

Yeni bir yıl için / Okan Üstünkök


 .... BOHÇA YAMALI KOY İÇİNE DATÇA BALI....

kişi boşuna yaşamamalı

ya satacak malı olmalı

ya anlatacak masalı

ya da hiç olmazsa komşuya gidip kahve falı baktırmalı

tembel sayılmamalı insan ama çok da çalışmamalı

arkadan gelenlerin önünü tıkamamalı

genç kuşağa yol açmalı

onun için vakitlice emekliye ayrılmalı

sonra da kendi kendine bir güzel keyif çatmalı

örneğin mesela kardeşler pideden pazartesi kıymalı

çarşamba kuşbaşılı

cuma günü de bir buçuk kaşarlı ısmarlamalı

üstüne de ya fıstıklı ya da kaymaklı baklavaları yuvarlamalı

işi tatlıya bağlamalı

bakın uyarıyorum kimse bu dediğimden şaşmamalı

sözümden çıkmamalı

her an hayatın tadını çıkarmalı

yaptığından zevk almalı

kıvır zıvıra aldırmamalı

sonra efendim öyle erken erken de yaşlanmamalı

arada sırada harmandalı erik dalı falan oynamalı

zeybek oynarken yeri gelince dizini hafifçe yere vurmalı

diz dedik ya sık sık dizüstünü de dizinin üstüne koymalı

renkli sinemaskop dijital resimler mesimler yapmalı

çoğu saçma kimisi eh işte belki biraz daha anlamlı

laylaylom yazılar şiirler yazmalı

hiçbiri anlaşılmaz olmamalı

özellikle şunu hiç akıldan çıkarmamalı

ayda bir ya pazartesi ya da salı

hızırşahlı balcı şanlı şahmalı’nın dükkanına uğramalı

bir kavanoz datça balı alıp yamalı bohçaya atmalı

ve yılın sonunda unutmamalı

sağlıklı mutlu şekerli ballı

bir yıl dileyerek tüm sevdiklerinin yeni yılını kutlamalı

                                                                                  ***


. . . . .YENİ YILINIZ ESKİLERİN HEPSİNDEN DAHA İYİ OLSUN . . . . .



7 Aralık 2022 Çarşamba

Neden yazıyormuş Orwell? / Ünal Özüak


Orwell meğerse neden yazıyormuş…

"Yazmak istiyorum çünkü ortaya çıkarmak istediğim bir yalan, dikkat çekmek istediğim bir olgu var ve başlangıçtaki kaygım, sesimi duyurmak...." diye başlıyor devamı geliyor.

"Çocukluğumda edindiğim dünya görüşümden ta­mamıyla vazgeçmeyi ne becerebilirim ne de istiyorum. Tüm yazarlar kibirli, bencil ve tembeldir ve dürtülerinin altında bir gizem yatar. Kitap yazmak, acı verici bir hastalığın uzun süren nöbetleri gibi insanı bitiren korkunç bir mücadeledir."

Devamı için

23 Ekim 2022 Pazar

Sen Hanamıza Gelende / Sadık



Benim bir öyküm, Komşumuzda yaşanan insanlık dramına ithaf....


 
“Bugünü iple çekirdim. Günlerden Car-ı şembe, haftanın dördüncü günü ola. Bugün Adli Tıp’dan vereceklerini söylediler bene gızımın cansız bedenini. 
Allah razı ola onlardan. Söylemesi zor hem de çok zor. Allah vermişti onu, Allah aldı yanına dersem, bilirem ki softaları sevindirirem. Her nasıl olursa olsun, bu onun gaderidir, gader mutlak tecelli ider, dersem eger, özümü inkâr idip, öz canım incitirem. Katlettiler gızımı sebepsiz buna gader denir mi?” Adam halı seccadenin üstünde secde ederken seccadeyi tanıdı. Bunu kızı on, on iki yaşlarındayken kendi başına tezgahta dokumuştu. Onu hatırladı. Gözleri doldu,  başı secdede mırıldanarak ölenin arkasından içten gelen bir ağıta başladı.


Devam için

15 Ekim 2022 Cumartesi

Mi? / Okan Üstünkök


mi  ?

                 ekim 2010 datça

 

“güzel öldüler”  dendi maden işçileri için …

 

görmeyen gözlerim  kara

zonklayan şakaklar kara

kömür kara bahtlar kara

                 damarlar da kara damar da

saat dersen zaten hep karanlık burada

             avuçlarda uyunmamış uykular 

çökecek çatlaklarda damla damla sular

   sularda  vakitsiz ölenlerimizin

                nakitsiz ölenlerimizin 

gereksiz gecikmesiz 

dileksiz  dilekçesiz ölenlerimizin 

belki yanarak belki kavrularak belki ne olduğunu bile bilmeyerek

kuytuları tutmuş köşelere kurulmuş tepelere konmuş umursamazlıklardan

ölenlerimizin ölenlerimizin senelerdir ölenlerimizin

düğümlenir  hıçkırıksız  acısı 

son solukların cansız sancısı

derinden derinliklerden  

usul usul  belli belirsiz  ve ümitsiz çırpınışlar

yürekleri delerek

yürekleri deler

yürekleri del

yürekler 

yürekle

yürek

yüre

y

 

 

                

 

2 Ekim 2022 Pazar

Fındık Kabuğuna Sığar /O. Üstünkök

 FINDIK  KABUĞUNA SIĞAR

HAN KAPISINDAN GEÇMEZ

  Çocukluğumun ve gençliğimin  bir kısmı Karagümrük’te geçti. O nedenle Cevat Hocam’la hemşehri sayılırsam da yollarımız orada kesişmedi, kesişemezdi....



Devamı için...

Dostlar, Kardeşler,

Son bir kaç hafta içinde  üstü üste gelen kötü, acı haberler içimi dağladı.  Okuldaşımız  Doruk Pamir’in kardeşi, can dostum Ahmet Duru Pamir, arkasından bir başka kardeşim, sınıfdaşım, yoldaşım Murat Balamir, ve en son da hepimizin bildiği, sevdiği, saydığı Hocam, Ustam, Ağabeyim Cevat Erder beni/bizi bırakıp gittiler.

Cevat Hocam için Mimarlar Odası geçen yıl onun doğum gününe yetiştirdikleri bir anı kitabı oluşturmuştu. İçinde benden de bir pasaj var.  Blog ‘a katkıda bulunanların hepsi, belki izleyenlerin de bir kısmı,  Cevat Hocam’la yolları kesişmiş olanlardır sanıyorum.   O yüzden, uygun göreceğiniz varsayımıyla, Blog’a yüklenmesi için  pasajın tamamını, kitapta yer aldığı gibi,  iletiyorum. Hocam başta olmak üzere tüm yitirdiklerimiz ben/bizler yaşadıkça anılarımızda yaşasın diyedir. Elimden gelen bu.

Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla,

O. Üstünkök

1 Eylül 2022 Perşembe

Bir Garip Yapı / Suha Özkan

 Dünya’nın En Saçma Yapısı mı?

 Suha Özkan Hon. F AIA

 

Kahramanmaraş’ta Özel İdare Binası olarak kullanılan
yapı yıkıldı. Mimarı Haldun Sunal da kısa bir süre sonra yaşamını yitirdi. Bu yapı geçtiğimiz yıl “Hazret-i Google” izleyicileri tarafından “Dünya’nın En Saçma (ridiculous) Yapısı olarak seçilmişti. Yöneticilerimiz bu aşağılamaya dayanamadılar ve yeterince kamuoyu oluştuğuna inanmış olacaklar ki,  hiç çekinmeden yıkıverdiler. Ne yazık ki tüm mimarlık kamuoyu sessiz kaldı. Zaten “karikatür Selçuklu adalet saraylarına” sessiz kalanlardan da mesleğimiz adına ciddi  bir beklentimiz yoktu.

 Devamı için...

ÖNE ÇIKAN YAYIN

And They Died / Gün Gencer

  AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS  (A Docu-drama with music written in memory o...