16 Şubat 2021 Salı

İstanbul '50'lerin Sonu ve '60'ların Başı 1 ve 2 / Yücel Akyürek


 

İSTANBUL

 ‘50’lerin Sonu ve ‘60’ların Başı

 

Yücel Akyürek, Yolboyu ’50, ’60 ve ‘70’li Yıllar, Yeni İnsan Yayınları kitabından alıntıdır.

    1   İstanbul’a taşınmıştık. Son sınıftaki kış tatilinden dönüşte Samsun’dan Talas’a; yaz tatili için de Talas’tan İstanbul’a gitmek, 16 yaşında bir çocuk için yeteri kadar sersemleticiydi. O zamanlar İstanbul’un nüfusu bir milyon dolaylarındaydı.

Kaçınılmaz geleceğin ipuçları görebilenler için ortada olsa da, hiç kimse, 60 yıl içinde İstanbul nüfusunun ve kapladığı alanın 16 kat büyüyeceğini kolay kolay öngöremezdi. Bulaşıcı hastalıklar ve bebek ölümlerine karşı yürütülen savaşların başarısı ve tarlalarda ırgatların yerini almaya başlayan traktör ve biçerdöverler, köylerine sığmayan işsiz insan yığınlarını çoktan “Taşı toprağı altın” bu kentin çekim alanına doğru itmeye başlamıştı. Sayıları yavaş yavaş artan apartmanların kalorifer tesisatları sobanın yerini alıyor;  kazanlara kömür atacak insanlara duyulan gereksinim yepyeni bir sosyal sınıf oluşturmaya başlıyordu. Bodrum katlarındaki kapıcı daireleri önce orada oturanların yakınları, sonra da kırsaldan koparak işe, çocuklarının eğitimine ve fırsatlara koşan diğer kalabalıklar için kullanışlı birer ilk sığınma yeriydi.

Bu yazının devamını ve diğer yazılarını üstteki "Yücel Akyürek" sekmesinden takip edebilirsiniz

14 Şubat 2021 Pazar

Kültür / Hilmi Berk

 

KÜLTÜR

Sonunda engin kültürümün değerini anlıyan birisi çıktı. Tahmininiz doğru, Doktorum!..

 Doktorum beni aradı, senden kültür almam gerekiyor dedi. Nasıl heyecanlandım anlatamam. Bunca yıl kendimde titizlikle sakladığım kültürümü artık toplum hizmetine sunacaktım.  Okuduğum kitaplar, sanat ve edebiyat tarihi, ekonomi, politika, artık aklınıza ne gelirse bir anda sınava hazırlanan lise öğrencisi gibi aklımdan geçiverdi. Kültür vermeye artık hazırdım. Doktora giderken bütün bildiklerimi mırıldanırken yanımdan geçen arabaların şoförleri bana hayretle bakmaktan kaldırıma çıkma tehlikeleri atlattılaz...

Diye başlıyor şair Hilmi Berk'in mizah hikâyesi, Kültür, hoş bir öykü, naif bir anlatım.


Devamı için üstte yazarlar bandındaki "Hilmi Berk" sekmesine gidiniz.  

10 Şubat 2021 Çarşamba

Anadolu Kavağı'nda Balık / Puna Pamir Endem

ANADOLU KAVAĞI’NDA BALIK



 Ayhan, yan dönerek boy aynasında nasıl göründüğüne baktı

.  Bu ayna biraz şişman gösteriyordu galiba.  Giyim mağazalarındaki aynalarda daha ince, daha göbeksiz görünüyordu oysa.  Yoksa mağaza aynaları mı hileliydi?

          Bazen göbeğine ve sırtının yanlarından beline doğru inen yağ katmerlerine hiç aldırmamak geliyordu içinden.  O, bu aldırmama isteğini “artık vazgeçmek” diye tanımlıyordu.  Sonra “vazgeçmek” için erken olduğunu düşünüyor, aynada göbeğine kızdığı zamanlar, ilk fırsatta spora başlama kararı alıyor, sonra da bir türlü spor yapacak eşref saati yakalayamadığı için kendini mutsuz etmeyi bir kez daha başarıyordu...  Özellikle son bir yıldır....

Bu öykünün devamını "Puna Pamir Endem" sekmesinde bulabilirsiniz..

8 Şubat 2021 Pazartesi

Bir şiir video

 

Hilmi Berk'ten bir şiir video.

Şiir sevmeyeniniz var mı?

Arkadaşımız Hilmi beye de yazmıştım, yüzümü kızartıp, şiirle aram pek hoş değildir diye. 2018 yılında böyle demiştim. Elbette kastım şimdilerdeki şiir denen takır tukur söz amalgamınaydı. 


Bana göre şiir aynı zamanda bir melodidir, müziktir, duygu ve düşüncenin yanında. 

Mısralar bir duygu olur da sizi yürekten yakalarsa, o zaman o  bir şiirdir, şırıl şırıl akar gibi okunur huşû ile dinlenir.



Hilmi Berk'in stüdyoda Tuluyhan Uğurlu'yla beraberce hazırladığı "Asrın döndüğü gece"  Şiir CD sinden kısa 



ama duygu dolu bir şiir: "Telaş"

6 Şubat 2021 Cumartesi

Peyami / S. Pehlivanlı

   PEYAMİ

 

       O yaz başı emekli olmuştu. Artık yapmayı planladığı işleri için bolca zamanı vardı. Bunların başında kızının eğitimi geliyordu. Ders programında eksikliğini gördüğü pek çok yaşamsal bilgiyi ona aktarmaya koyulacaktı. Okulunda verilen eğitim-öğretimin yetersiz olduğuna inandığı eğitim
yönünü desteklemeye çalışacaktı. Yılların yorgunluğu, kızı için yaptığı bu planların heyecanıyla azalmış gibiydi.


Bu öykünün devamını ve diğerlerini "Selçuk Pehlivanlı" sekmesinde bulacaksınız.

5 Şubat 2021 Cuma

Bir öğle üzeri Rüyası / Puna Pamir Endem

 BİR ÖĞLE ÜZERİ RÜYASI

 

2000 yılı. Mevsim yaz. Günlerden Pazar


 

          Beyoğlu’nun arka sokaklarında gezinmek Kemal’in çok hoşuna gidiyordu.  Bu sırada sırtını dik tutarak yürümeye özellikle dikkat ediyor, ancak beli ağrıdığı için bedeninin hafifçe öne doğru eğilmesine engel olamıyor, vitrinlere yansıyan görüntüsünde bu halini gördükçe de içini kızgınlıkla pişmanlık arası bir duygu kaplıyordu. Öne doğru eğik bir beden insanı tabi ki yaşlı gösterirdi; yaşlanmak fikri sinirini bozuluyordu. Kaderinde daha uzun yıllar yaşamak varsa eğer,  ihtiyarlamadan yaşayamayacağını da biliyordu ama yine de yaşlanma fikrine sinirlenmemesi mümkün değildi.

         “Keşke çocukluğumda dinlediğim masallardaki gibi periler çıksa karşıma, ne istediğimi sorsalar, sonra sihirli değnekleri ile bana dokunsalar, yıllarca geriye gitsem” diye geçirdi içinden....


Devamını ve diğer yazılarını " Puna Pamir Endem" sekmesinden takip edebilirsiniz.

1 Şubat 2021 Pazartesi

Vapurlar /Hilmi. Berk

 

VAPURLAR

 

Vapur deyince

Hep gelir aklıma çocukluğum

Çocukluğumdaki Boğaz

Çocukluğumdaki vapurlar

Vapurlar ki

Köpükler gibi

Zarif, nazlı, içli

Köpükler gibi beyaz

                    .../... Devamı "Hilmi Berk" sekmesinde, 

Artık aramızda bir de şairimiz var... 

ÖNE ÇIKAN YAYIN

And They Died / Gün Gencer

  AND THEY DIED (THE ROAD TO GALLIPOLI) (ÇANAKKALE SAVAŞINA GİDEN YOL) A TRAGEDY IN THREE ACTS  (A Docu-drama with music written in memory o...